Wednesday, May 17, 2006

Kurtalan Ekspres

Tıpkı bir tren

hızla giden

çok binince sıkılıosun

nereye gitceeni bilmesen

de ama kaçtı mı tam kaçıyor

ve bilet almadan buluyorsun kendini istasyonda

turnikeyi açık unutmuşlar

belki de allahın en güzel günü

ama sen taşa tekme atıp gidiyorsun,

tren hayalleri gömerekten giderken

koşsan arka kompartımanın ucuna

belki. . . Bi ihtimal

en son,

başka tren diyorsun

belki hani belki daha iyisi,

daha yenisi

çok geç geliyor kırmızılı

o yeni, sen eskimiş oluyorsun

turnike açık, turnike kapalı

hava açık, hava kapalı?

Tuesday, May 16, 2006

Mardin'den Mungan


kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak;
öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak!
bazen duygularımız bizden erken yaşlanır
ve bizden hayatın geri kalanını alır.
hayatın, kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu.
durup, durup ardına bakan kadınlar vardır.
geçmişi düşünmekten şimdiyi yaşayamazlar.
herşeyi didikleyip duran, mazisinin gölgesinden,
anılarının yükünden bir türlü kurtulamayan,
gözleri ufuk yorgunu kadınlar.
güçlü, köklü bir biçimde yeni arkadaş edinecek yaşları geride bıraktıysan eğer,
hasar görmüş eski arkadaşlıkları onaracak çağı da geride bırakmış oluyorsun.
zaman ilerledikçe birçok sey, daha zor olmaya başlar.
beklentisi yüksek olan kadınların yalnızlığı daha koyu oluyor.
büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar,
bir daha iflah olmuyor,geçip gittiğiyle kalıyor.
zaman, aşk...... herşey! ayrılıkları ayrıntılar acıtır.
kadınları mahveden erkekler değil, ayrıntılardır.
erkekler, erkekliklerinin tadını alabildiğine çıkartırken,
kadınlar bu konuda da umutsuzdurlar.
çünkü kadınlık bekler.
ummak ve beklemek
kadınlığa verilmiş iki cezadır...